Bir diziye izlemeye başlamadan “Oooo şu oyuncu başroldeyse kesin süper bir şeydir,” diyorsanız, o iş aynı zamanda da oyuncunun büyüklüğünü gösterir. Henüz 28 yaşında olan Lee Jong Suk ile ilgili de aynı şey geçerli. Oynadığı tüm yapımlar mı karmaşık kurgulu, heyecanlı ve güzel olur? Pinocchio, I Hear Your Voice, Doctor Stranger, W ve şimdi de While You Were Sleeping… Hepsinde de oldukça zeki, kibirli ve kendinden emin karakterleri canlandıran Lee Jong Suk, dizsinin çıktığı dönemde verilen tüm ödülleri süpürmeyi de ihmal etmiyor. Ay evet, bu kadar Jong Suk güzellemesi yeter, ben de biliyorum L Ama misal Lee Min Ho’yu aynı kefeye koyamam. Her ne kadar Lee Min Ho’yu sevsem de Lee Jong Suk, oyunculuk ve karakteri ete kemiğe büründürme açısından Lee Min Ho’dan birkaç gömlek üstün. İşin komiği ise, Lee Jong Suk bu dizisinde Lee Min Ho’nun gerçek hayattaki nişanlısı Bae Suzy ile başrolde. Dizi hakkında yazmak için açıkçası bir süre bekledim. Önyargılı yazmayayım, biraz d...
Ya yemin ederim biri icabına baksın şu Mutsuki'nin yeter artık. Eski incelemelerime bakıyorum, 2016 Nisan ayında da yalvarıyormuşum ölsün şu manyak diye. Ishida'nın karakterleri kafasına göre diriltip diriltip durduğu ghoullar aleminde ölmek zor, ok kib by sçs. Ancak yeter yav. Q Squad o taraflara doğru gidiyor. Neredeyse bir buçuk yıldır beklediğim Urie vs. Mutsuki kapışması gerçekleşsin artık. Re bitecek hala Mutsuki araya girip duruyor. Mutsuki öylesine ölürse de olmaz, kurguya bir yardımı olması lazım. Böyle manyak karakterler hikaye sıradanlaştığında devreye girer, ortalığı karıştırır ve reytingleri artırır. Pisi pisine ölüm yerine yanında birini -bana kalsa birilerini- de götürse fena olmaz. Bu kişi Touka olmaz, çünkü o bebek ya doğacak ya doğacak. Niye karakterler ölsün diye bu kadar laf ediyorum? Çünkü gereğinden fazla karakter mevcut ve yukarıda da dediğim gibi, ölmüyorlar. Re bu kadar çok karakterle bitmemeli. Ülkede zaten herkes ghoul. Başbakandan tutun d...
Anime / Manga Önerileri 94: Inuyashiki
2017 sonbahar animelerinin içinde Inuyashiki öne çıkıyor. Ben severek izliyorum valla. Mangasını da okumaya başladım ancak hala devam ettiğimden spoilerlara boğmazsanız sevinirim. Her ne kadar sempatikliğin dibine vurmuş bir insan da olsam -dkslfjsdl-, içimden küfür edebiliyorum. İçeriği, kullanılan renkler ve karakterlerin derinliği bakımından tam bir seinen kurgu olan Inuyashiki’nin stüdyosunu ilk Madhouse zannettim. “Madhouse yürüyüşü” yapıyordu karakterler. Death Note, Monster, One Punch Man ve daha birçok şahesere imza atan Madhouse’un karakterlerinin bir yürüyüş şekilleri vardır. Meğer Inuyashiki’nin stüdyosu MAPPA, Madhouse’dan ayrılan Masao Maruyama tarafından kurulmuş. Bunu öğrenince bir “HAAAAAAAAAAAAAA” çektim. Inuyashiki de bilim kurgu – eline güç geçince değişim geçiren karakterler konusunda son zamanlarda oluşan anime açığını başarılı bir biçimde kapatıyor. Hem de son derece başarılı bir şekilde! Birinci bölümü izleyip de beğenmediyseniz animeye ...
Tokyo Goul:re 151. Bölüm İnceleme
Tokyo Goul:re 151. Bölüm İnceleme Eveeet! Animenin 3. sezonu yaklaştıkça biz de yavaş yavaş çözülmelere gidiyoruz. Yalnız hızlı giden bu seyir ne zaman sekteye uğrar, re'nin sonu ne zaman gelir kestiremiyorum. Pazarlama stratejisi olarak manganın anime çıktığı zaman da devam etmesine artan populariteyle birlikte satışları artıracağından olumlu bakılır editörler tarafından. Bu sebepten 2018'de de manganın devam edeceğini öngörmekteyim. Ancak Ishida değişik bir adam. "Ben yoruldum, istemiyorum," derse eğer, kimse onu tutamaz. Aynı Death Note'ta olduğu gibi. Takeşi Obata ve Tsugmi Ohba, animenin çıkmasına az bir zaman kala seriyi bitirme kararı almış ve editörlerin tüm ısrarlarına karşın işi tadında bitirmişlerdi. Gerçi L'siz ne tadı diyor ve buradan bir kez daha beybiliboyumuzu özlem ve rahmetle anıyorum. Geldiiik 151'inci bölüme. Ghoullarla CCG'nin iş birliği yapması tamamen çılgınlık. Yıllardır devam eden hikayede bu durumun oluşması için b...
2003 yapımı film Memories of Muder'dan bir sahne Güney Kore dizi ve filmlerine aşina olanlar mutlaka ama mutlaka Hwaseaong seri cinayetlerini duymuştur. Güney Kore'nin Hwaseong şerinde 1986-1991 yılları arasında 10 kadının öldürülmesi olayı Kore'de birçok kdramaya konu oluyor. Konuyu monuyu bırakın, kdramalar senaryolarını direkt olarak bu olaydan çekip süslüyorlar. Ünlü mü ünlü kradama ve fimlerden Memories of Murder, Signal, Tunnel, The Voice, Gap-dong'u izlediyseniz eğer, Hwaseong seri cinayetlerinin detaylarını okuduktan sonra bir "Aaaa!" çekeceksiniz. Yaşları 71 ve 14 arasında değişen 10 kadın, 10 km'lik bir alanda öldürüldü. 10 km o kadar dar bir alan ki, Güney Kore'de genel olarak bu bölge "katilin avlanma bölgesi" olarak geçiyor. Kadınların tamamı kendi iç çamaşırlarıyla öldürülmüş ve -bir kısmı- tecavüz edilmiş olarak bulundu. Katilin elinden kaçan ancak yüzünü görme şansı bulamayan bir tanığın ifadesine göre katil lise ça...
Kim Ki Duk'tan Beyin Yakan Bir Film: Moebius
Heberelölöley bir modda Tokyo Ghoul incelemesi yaptıktan sonra Moebius'a sert bir geçiş yapıyorum. Ciddi tondan heberelölölöley yapacağım. Ancak öncesinde söylemem gereken bir şey var; +18 ALERT! Öyle seksli filan diye değil, harbi +18. Filmi anlamlandırabilmek ve rahatsız edici sahneleri sindirebilmek için belirli bir yaşa erişmeniz gerekiyor. Gerçi ben bu blogu tutmaya başladığımda 17'lik bir çıtır idim. Hardcore Kynodontas yazısı yazmıştım -bir dergiye yazmıştım aslında, buraya koyalamıştım- Kynodontas'ı izlediyseniz eğer, bıraktığı his bakımından hemen hemen aynı olduğunu söyleyebilirim. Filmde hiç diyalog yok. Bir tane bile. Ama ona rağmen sürükleyici, bir ağacın yapraklarının minnak minnak oynayışını izlemiyorsunuz. Yalnızca, diyaloga ihtiyacı yok filmin, o kadar. Kim Ki Duk'un her daim bize söylemek istediği bir şeyler var. Adam dertli dertli! Moebius'ta ise kadın-erkek-iktidar ilişkisini belki de olabilecek en rahatsız ve en çarpıcı şekilde bizl...
Tokyo Ghoul:re 150. Bölüm İnceleme
SURPRAYZZZZZZZZ! Aha heyecan yaptım! Bir buçuk sene boyunca azimle, inatla, tutkuyla, sevgiyle,gaflet ve adaletleaeşfkasdfdis devam ettirdiğim Tokyo Ghoul:re incelemelerine bir ara vermiştim. En sonunda "Abla kurban olam devam et ableaaaeaeaeölöleyyyo" moduna geçtiğiniz için şu hain kalbim dayanamadı. Ben de özledim inceleme yapmayı ne yalan söyleyeyim. Bir de fark etmişsinizdir, gıcır gıcır siteyle selamlıyorum sizleri. Bayram temizliği yaptım sdafsdaf. Hala ortalık dağınık biraz saçmalıyor site ama idare ediverin artık. Bildiğiniz üzre bizim Qameqi Qun beyyle devasa saçma sapan bir yaratığa evrildi. Bıraksak Tokyo'yu yiyecek cibiliyetsiz. Yolda görsen "İğğğ çiyan" filan dersin tekmeyi basarsın. Sıkıysa buna bas! Dünya üzerindeki tüm Raid'leri toplasan yine kar etmez bizim Gün-Yüzü-Görmek-Nedir-Bilmeyen-Baş-Kahramanımıza. Ama 149'uncu bölümde ne döktürdü Tsukiyama ne! Bağdaş kurup okumasam ayağa kalkıp alkışlardım da çok üşendim. Bu arada, b...
Töve yarebiim neler neler çektim sizleri şu satırları yazana kadar! Bir ara habire saçımı değiştiriyordum, bir hafta yeşil, sonraki hafta mavi, sonraki hafta pembe, ondan sonraki ise mavili pembe filan oluyordu. Sonra saçı bıraktım, dedim ben siteyi değiştireyim. Kendim bile sitemde aradığım şeyleri bulamıyorum. Gidiyorum sap gibi “su tunç anime gintama” filan yazıyorum Google’a öyle buluyorum aradığımı asdlfmasdfkas. Neyse macera böyle başladı. Dedim değiştireyim daha “responsive” bir site yapayım, havalı olsun, çağımıza uysun, uçan arabalar olsun, cyborglar kol gezsin filan feşmekan. ANAAAAM! Canım çıktı! 2 seneden fazladır değiştirmiyordum siteyi. Kod işlerini tümden unutmuşum zaten. Gittim, güzelinden bir site aldım. Benim siteye entegre ettim. Göyle slider filan olacaktı, animeler kdramalar akıp geçecekti hep gözünüzün önünden çok mutlu olacaktık. Vış! Hiçbiri yok! Demoda gösterilen font bile aynı değil benim siteyle! Gittim elli tane şey değiştirdim yine bana ...
Şatırım olmadığından gugıl'da arattım. Arkadaşlar filan ama hepsi bir kişiye bakıyor. Alfa malfa olmayı söylemeyeceğim o yüzden daha foto altı caption'ından terk eyleyebilirsiniz. (Yalnız kemıl gömlekli kırmızılıya çok fena bakmış. Yapmayın siz öyle, bir tenhada filan bakın en azından. ) Yok, yok. Öyle "Hayatınızı güzel geçirmek için yapmanız gereken 10 şey" tarzında bir şeyler geveleyip "Evrene olumlu mesajlar gönderin, kalbinizin sesini dinleyin filan da demeyeceğim. Dinlemeyin kalbinizi zaten ne gereği var? Bir şey söylemiyor o. Üzgünüm bu kadar direkt olduğum için :( Bahsedeceğim şey, daha çok dünya üzerindeki her şeyin matematik işlemlerinden ibaret olması üzerine. Hıııı, hani o en sevdiğimiz ders var ya, aslında hayat = matematik. Matematiği hayatım boyunca ne çok sevdim ne de nefret ettim. Ancak şimdi anlatacaklarım için zaten herhangi bir işlem yapmanıza gerek kalmayacak. Yine de, bazı karmaşık durumlarda olayları düzleme -bu durumda beyaz...
J.J. Abrams Kimi no Na wa'nın Filmini Çekecek!
Evet! Yanlış duymadınız! Star Wars, Star Trek, Lost gibi yapımların yönetmeni J.J. Abramsa 2016'ya damgasını vuran Kimi no Na Wa (Your Name)'nın live-action uyarlamasını çekmeye hazırlandığını açıkladı! Bad Robot ve Paramount Pictures'ın yapımcılığını üstleneceği live-action ile ilgili henüz tek kesinleşen; live-action filminin gerçekten yapılacağı! Tüm dünyada en çok izlenen anime filmi unvanına sahip olan ve Türkiye'de de beyaz perdeyle buluşan Kimi no Na wa acep Ghost in the Shell'deki gibi white-washing'den nasibini alacak mı, yoksa Death Note'un Netflix uyarlaması gibi karman çorman bir şey mi olacak, göreceğiz. Ancak, içinde bol bol Japon kültüründen ögeler barındıran Kimi no Na wa'nın tamamen Amerikan vari bir film olmayacağını düşünüyorum. J.J. Abrams'a güvenim tam. Haydi koçum benim!