Ay balalar! (Neden böyle hitap ettim ben de bilmiyorum :/ :/ :/) Yaz aylarında içinizi ısıtacak, sizi kah kahkahalara boğaak kah hüzünlendirecek, hikayesiyle göz dolduracak, büyük itimalle hepiciğiniz korsan izleyeceğiniz için de ceplerinizi yakmayacak. Evet, başlangıç seramonisi bittiyse kdrama önerimize geçiyorum efenim. Aşık olduğunuz adamın uzaylı olduğnu öğrenseydiniz, ne yapardınız? Kdramalar birçoğumuzun da aşina olduğu gibi türü ister fantastik, ister macera, ister mecha (abarttım, evet) olsun mutlaka bir kadn ve erkek arasındaki aşkı anlatır. O aşk olur orada. Kurgu da paralel yürür. Bu dizide ise kurgu ve aşk o kadar güzel harmanlanmış ki tadından yenmiyor. Ayrıca, diziye aksiyon katan ve tempoyu sürekli yukarıda tutan bir kötü adamamımız da var. E, daha ne olsun? Hikaye oldukça uzun ve karmaşık. Ben ise söyleyeceğimi söyleyip özete geçeyim; Zor bir kurgunun altından başaryla kalkılmış. Dream High ve The Producers'tan (gerçi The Producers'ı bu dizide
Disosiyatif Kişilik Bozkluğu, daha çok bilinen adıyla "Çoklu Kişilik Bozukluğu"ndan muzdarip, aynı zamanda da çok büyük bir şirketin tek varisi olsaydınız ne yapardnız? Kill Me Heal Me'de bu soru en derin ayrıntısına kadar işleniyor. Benliğinde -ikisi kadın- toplamda yedi kişilik barındıran Cha Do Hyun'un hikayesi daha sizi ilk bölümden cezbedecek. Çılgın Perry Park kişiliğini sevmeyen yoktur herhalde Cha Do Hyun çocukluğunda çok büyük travmalar yaşamış, Amerika'da kendi haline terk edilmiş olan bir gentçtir. Onu diğer gençlerden ayıran iki özelliği ise bu travmaları atlatabilmek adına farklı kişilikler geliştirmiş ve Güney Kore'nin en büyük holdinglerinden birinin tek vasisi olması. Shin Se Gi <3 <3 <3 İyi huylu ve kimseyi incitmemeyi hayat mottosu olarak kabul etmiş olan Cha Do Hyun'un tam tersi, kimseyi dinlemeyen, kafasının dikine giden, gaddar, bu nedenle de "yaralanmayan" Shin Se Gi, bu karmaşık karakterimizi
Ortalık Güney Kore dramalarından geçilmiyor. Bu sebepten aralarından en iyilerini cımbızla çekip sizinle paylaşmaya çalışıyorum. Sağlam bir kurgu, temposunu yitirmeyen bir hikaye ve iyi oyunculuklar arıyorsanız, doğru yerdesiniz. Özellikle de kurgu ve alt metin konusunda Pinocchio muadil K dramaların arasından hoop diye sıyrılıveriyor. Pinocchio evreninde bizimkinde olmayan bir hastalık var; adı üzerinde, Pinocchio. Bu hastalığa sahip olan kişiler yalan söylediklerinde hıçkırmaya başlıyor. Hikayemiz ise Pinocchio hastası bir kız ve yine Pinocchio hastası bir kişinin verdiği yanlış ifade yüzünden hayatı kararan genç bir çocuğun etrafında dönüyor. Hikaye ise şöyle; Ha-Myeong (Lee Jong Suk) annesi, itfaiyeci babası ve ağabeyiyle mutlu bir hayat sürmektedir. Ta ki bir fabrikada çıkan yangına kadar. İki işçinin neden olduğu yangında yanlış yönlendirme sonucu Ha Myeong'un babası ekibiyle birlikte alevlere dalar ve ekip yangına yenik düşer. Ha Myeong'un babasın
-W- Tür: Macera, aksiyon, dram Bölüm Sayısı: 16 Bölüm Süresi. 60 dk. Korelilerin (tabii ben "Koreli" derken her seferinde Güney Kore'nin sakinlerinden bahsediyorum. Gerek de yok hani ama ben yine de belirteyim) medyacılk alanındaki başarıları dille destan. K-pop adı verilen, Godizlla'dan hallice büyüklükte bir mahlukata da sahipler ayrıca. Bunun yanında bir de "Webtoon" dediğimiz manghwalar var ki bazıları en güzide Japon mangalarına taş çıkartır. Eveet, Koreyi bu kadar övdükten sonra asıl konumuza geçiyorum; W. Altı yıllık bloggerlık hayatımda ilk defa bir Kore dizisi önereceğim. Heyecan dorukta. Ancak W öyle bir dizi ki, "Amerikan dizilerinin kulu ve elçisiyim" diyenden "Japonlar dururken Koreliler ne ya?" diyene kadar herkesin beğeneceği kurgusuyla yediden yetmişe bizi kucaklıyor, bizlere "Hepimiiiiiizzz gardaaaaşııııııııııız" şeklinde şarkılar söyletip barış mesajları verdiriyor. 2016 yazında y
