Tokyo Ghoul:re 121. Bölüm İnceleme

VIŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞ!

VIŞ Kİ NE VIŞ!!!!

Ayol o nepçim bölümdü öyle? En romantik K-dramalara taş çıkartırdı vallahi!  Hikayenin iki bahtsız prensi, Amon ve Kaneki’nin talihi sonunda döndü. Tabii siz buna inanmayın, Ishida sensei ne yapar eder, yine bizim Kaneki kun’ı yapayalnız ve derbeder komanın (komanın, evet) bir yolunu bulur. O sondaki kahve dökme sahnesi müthişti. Animesi çıksa ah bir çıksa da şu sahneleri görsek! Gerçi bu sahneler 3. Sezonu bırakın 4. Sezona anca yetişir. Öyle çok hikâye birikti ki arada!

Ben anti- Kaneki x Touka shipperlarından olduğum için kendimi oğlunun fakir bir kızla evlenmesine karşı çıkan gıcık kaynana gibi hissediyorum. Artık napalım, Kaneki mutluysa bize söyleyecek bir söz kalmıyor. Yalnız unutmayın, birkaç ay önce Touka’nın liseden en yakın arkadaşı, aynı zamanda CCG’dan Takeomi Kuroiwa ile nişanlı olan Yoriko, Takeomi’ye “Touka yıllardır kayıp,” demişti. Takeomi’nin Touka’nın peşine takılması an meselesi. Bu nedenle bizim Kaneki yirmilerinin ortasında olmasına rağmen hala üzgün, hala süzgün kalacak gibi görünüyor.

Ishida sensei resmen bir film yönetmeni gibi, yıllar yıllaar önce Amon ve Akira’nın, Akira’nın babasının mezarını ziyaret ettikleri zaman yaşadıkları sahneyi tekrarlatarak bize hem flashback yaptırdı, hem de yalnızca ufak bir kareyle Amon ve Akira’nın yıllar önce gerçekleşmeyeni gerçekleştirdiklerini –nasıl da kıvırdım öpüşme demeyeyim diye yarebbim! Aaaa dedim bile ekiekiekei!- anlattı. Oscarlık bir maharetti doğrusu. Buradan Ishida sensei’ye sevgilerimi yolluyorum!

Ben daha geçen hafta dediydim size Shirazu’yu unutmayın diye, değil mi? Ahanda çıktı karşımıza pattadanak diye! Furuta cephesinde her şey çok iyi gidiyor gibi görünüyor. Hairu’nun geri dönebileceği teorileri teee bir yıl öncesine dayanıyordu zaten. Hairu dönerse Hide de döner Shirazu da!

Konu duygusallık olunca stabilitenin “s”sine sahip olmayan Kaneki’ye nazaran soğukkanlı ve her şeyi ilmek ilmek planlayan Furuta’nın başarılı olması beklenen bir şey. Kaneki’ye Pargalı İbrahim Paşa gibi bir akıl hocası lazım.

“Olm dur bak triplere girme oturup salim kafayla bir daha düşünelim,” diyecek birine ihtiyacı var.