Kışın İçinizi Isıtacak Bir Şov Önerisi: 2 Days 1 Night

Beni sıkça takip edenler -istemediğim halde- 2 Days 1 Night fanı olduğumu bilir. Neden istemediğim halde? Çünkü tamamen zaman kaybı. Peki bırakabiliyor muyum? HAYIR!

Medya ve televizyon konusunda dünyanın en başarılı ülkelerinden kabul edilen Güney Kore'de "Happy Sunday" konseptinde, devlet televizyonu olan KBS'de yayımlanan 2 Days 1 Night tam da bu soğuk kış günlerinde yorganınızın altına girip izlemelik. Ama önceden birkaç havuç yiyip çene kaslarınızı güçlendirmenizi öneririm çünkü bu adamlar çok komik!

Bazılarınız farkında olmasanız bile bu şovu biliyorsunuz. Türkiye'nin başkentine "Galatasaray" diyen şahıs da bu programın bir üyesiydi (Joonyoung)



Altı ünlünün cuma sabahından (sabahın beşinde başlıyorlar çekimlere genelde) cumartesi gününe kadar, Güney Kore'nin herhangi bir bölgesinde gerçekleştirdikleri bu yarışmada başlarına gelmeyen kalmıyor.

Şu an üçüncü sezonunda olan ve adı skandala karıştığı için programdan ayrılmak zorunda kalan Joonyoung yüzünden (şurada bahsetmiştim skandaldan: http://www.sutunc.com/2016/09/ad-seks-skandalna-karsan-jung-joon.html) kişiye düşen, yine de konuk yarışmacılarla hala izleyicilerin pazar günlerinin vazgeçilmezi. On yıllık geçmişinde sayısız şehire giden, burada saçma sapan oyunlar oynayan, aç kalan, donan, dışarıda uyuyan yarışmacılar egolarını bir kenara bırakıp bizi güldürmek adına tam anlamıyla canlarını dişlerine takıyorlar.



İşi komik yapan ise ortada gerçekten hiçbir şekilde gerginlik olmaması. Birbirine dalan, kavga edeni çekişen ünlülere alıştığımız için ilk başlarda bu adamların düştükleri durumlar size ilginç gelebilir ancak sonrasında onların rahatlığına öyle bir alışıyorsunuz ki, kendinizi o gruptan biri gibi hissetmeye başlıyorsunuz. Hele yemek yarışmalarından sonra donatılan masalar (kaybeden grup yalnızca pilav veya hazır erişte yiyebiliyor) iştahınızı açıııım açım açıyor (açım açım açmak, ben kazandırdım literatürümüze, hayırlı uğurlu ossuuuun!)



Bir yandan yarışmalara gülerken diğer yandan da Güney Kore yemeklerini ve doğal güzelliklerini tanıyorsunuz. Ülkenn tanıtımı açısından da mükemmel bir strateji. Durup durduk yere Mokpo'yu biliyorum ben mesela. Çok alakasızadaların isimlerini öğrendim. Coğrafya bilgim gelişti.



Gözlerinizden yaşlar gelerek güleceğiniz bu programın -hayır hayır, abartmıyorum, gerçekten yaşlar geliyor- bir başka kötü özelliği de canınızı çektiren o muhteşem yemeklerin Türkiye'de bulunmayışı. Kimchi yapan birkaç yer varmış ama. Siz biliyorsanız bana da söyleyin. O kadar çok yediler ki artık ağzımın suları akmaya başlıyor ekranda her gördüğümde. Pavlov'un köpeği gibi oldum :(

Bir de bunun hatun versiyonu var, Sister's Slam Dunk. Ama onlar genelde iç çekim yapıyorlar.