Spoilersız D.Gray-man Hallow İncelemesi

Dile kolay, 103 bölümlük efsanevi anime serisi biteli sekiz (rakamla, 8) sene oldu. O dönemler Manga'nın Bir Kadın Çizeceksin'i ile coşanların şimdi kreşe giden çocuğu var. Katsuna Hoshiro da artık arada sırada, kafasına estikçe yayımladığından bölümleri, haliyle D.Gray-man sevenlerde efenim bir kırıklık, burukluk, iştahsızlık, halsizlik, ishale bağlı kusma ve özellikle gece yükselen ateş durumu gözlenmeye başladı. E, tam "Oh  be! Kavuştuk bebeğimize!" dedik, AYOL ON ÜÇ BÖLÜM ÇIKMAZ MI? Dişimizin kavuğuna yetmez o! Yine de hikayeyi iyi toparlasınlar, karakterleri özlediğimiz halleriyle -mümkünse daha da iyi- biçimde işlesinler de, on üç bölüm olsun.

Henüz ilk bölümü çıktığından, aramızda da bölümleri biriktirip biriktirip izlemek isteyenler olduğunu bildiğimden, spoiler vermeden yorumlarımı yapacağım efendim.

İlk başta, "Olmuş bu" diyorum. Eksiklikleri yok mu? Çok. Zaten sekiz yıldır bekleyen bünyelere Himalayaların tepesindeki Budistlerden yaşamın sırrını öğrenip getirseniz, yine tatmin olmayacaklar. O nedenle baştan hazırlayayım sizi, beklentilerinizi düşük tutun. Tutun ki, gerilmeden etmeden rahat rahat "Merhaba!" deyin Allen Walker ve ekürisine.

Valla ne yalan söyleyeyim, ben D.Gray-man'i izleyeli çok olmuştu. Kahvaltıda ne yediğini hatırlayamayan biri olarak, gittim baştan birkaç bölüm izledim hatırlayabilmek için. "The Fourteenth" (On Dördüncü) isimli bölümde, güzel ve kısa bir özetle karşılaşıyoruz. Yine de bu -ben dahil- çoğumuzun hafızasını tazelemeye yetmeyeceğinden, Hallow'u izlemeye başlamadan önce seriyi -veya mangayı- baştan bir elden geçirmenizi tavsiye ederim.


Allen Walker ve Black Order'dan özüm özüm özlediğimiz Lavi ve Lenalee'ye selam çaktıktan sonra, Headquarter'da olanlar oldukça iyi kotarılmış. Atlanan birçok bölümün olması üzücü ancak sırf Allen-Kanda diyaloğu için bile değer Hallow'u izlemeye.

General Cross Marian da araya karıştığından, Allen'ın başına hayırlı işler gelmeyeceği de kesinleşti. Gün yüzü göremesin zaten, aman!

Hah, unutmadan da belirteyim; açılış müziğini biraz fazla klasik buldum. Böylesi ünlü, hem de gümbür gümbür bir come-back yapan animenin açılışına yakıştıramadım:



Henüz birinci bölümden, puanım on üzerinden 7. Birkaç bölüm sonra yeniden değerlendirmem gerekecek tabii ^.^