Les Petit Mouchoirs, (Küçük Beyaz Yalanlar) 13 Mayıs tarihinde ülkemizde gösterime girecek olan bir Fransız filmi. Film ilk olarak İstanbul Film Festivali dahilinde gösterildi ve oldukça olumlu tepkiler aldı.
Güçlü oyuncu kadrosuyla baştan artı puan alan film aynı zamanda oldukça uzun. (153 dk.) Doğal oyunculuğun ve filmdeki renklerin güzelliği filmi izlemek için yeterli nedenler.Yer yer gülünse, yer yer hüzünlenilse de genelde monoton giden filmin yer yer insanı sıktığı da bir gerçek.
Orta yaşlı altı yakın arkadaşın yıllardır süregelen ilişkilerini ve aslında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını, sıcak bir dille anlatan bu film, Jeux D'enfents'ın başrol oyuncusu Guillaume Canet imzası taşıyor.
Yıllardır sıkı dost olan Max (François Cluzet), Marie ( Sophie Marceaux ), Antoin(Laurent Lafitte) , Ludo(Jean Dujardin) , Vincent(Benoît Magimel), Eric(Gilles Lellouche) her sene olduğu gibi Max' ın Bordeaux'daki yazlık evinde tatile gitmeyi planlamaktadırlar. Ancak bazı şeylerin eskisi gibi olmayacağı daha tatil başlamadan belli olur.
Ludo, alkollü olarak motosiklet kullanırken kaza yapar ve yoğun bakıma alınır. Aynı zamanda evli ve bir çocuk babası olan Vincent gene evli ve çocuklu Max'dan hoşlandığını ancak cinsel olarak bir şey beklemediğini söyler.
Ludo'nun kazasından sonra tatile gitmek garip gelse de gene de kendilerince bir neden bulup Bordeaux'ya doğru yollanırlar. Burada normalde de agresif olan Max'ın çok daha çekilmez olduğu ve Vincent'le aralarında bir soğukluk olduğu kimsenin gözünden kaçmaz.
13 yıllık sevgilisi Juliette'den mesaj bekleyen Antoin ise herkesi kendi hayatıyla sıkboğaz etmektedir.
Hemen hiçkimseye bağlanamayan ve yalnız başına kalmayı seven Marie'nin ise Ludo'yla eskiden sevgili olduğu ve hala onunla bir gelecek düşlediği ortaya çıkar.
Eric ise çok sevdiği bir sevgilisi olmasına rağmen tam bir kadın avcısıdır . Bu huyundan bir türlü kurtulamaz ve sonunda Lea tarafından terk edilir.
Film ilerledikçe kişiler arasındaki arkadaşlık bağlarının ne denli güçlü olduğunun yanı sıra birbirlerinden gizledikleri özellikleri de ortaya çıkar.
Marie'nin yalnızca cinsel ilişkide bulunduğu Nassim bir gün çıkagelir ve bu durumdan ençok Marie rahatsızlık duyar. Ancak altı aydır Marie ile cinsel temas dışında hiçbir şey paylaşamayan Nassim bu ilişkiye bir son vermek istediğini söyler ve gider. Marie ise bir süre sonra hamile olduğunu öğrenir.
Juliette Antoin'a dönmesine karşın Lea Eric'e dönmez. Max ise Vincent ve ailesine karşı daha sert olmaya ve terbiyesizlik etmeye başlamıştır. İkili arasında neler geçtiği er geç açığa çıkacaktır.
Filmdeki bir diğer karakter ise Jean-Louis'dir.Bordeauxlu olan Jean-Louis , Max'ın çalıştığı ıstakoz fabrikasının sahibinin oğludur. Max hırs yapıp zengin olmuş ve o bölgedeki en büyük evi ve tekneyi almıştır.Jean-Louis onun yerine kendi sakin hayatına devam etmiş ve bir tekneci olmuştur. Burada filozofa yakın, lafı dolaylamadan sert ve dürüst bir şekilde konuşan, kasabalı kabalığıyla dan dun ama öz konuşan Jean-Louis bizim orta yaş bunalımı geçiren arkadaşlarımızın maskelerini düşürme görevi görmektedir.
Max ile ettiği kavga sonucu ailesiyle birlikte geri dönen Vincent, Jean-Louis'e Lou'nun öldüğü haberini verir. Yakın arkadaşlar cenazede toplanırlar. Marie bebeğin babası olan Nassim ile barışmıştır. Cenaze sırasında Max ile Vincent de barışınca, yakın arkadaşlar bir kişi eksik olarak yine yollarına devam ederler.
2 yorum
çoooook güzel bir film bu*
çok insan sıcaklığı taşıyan bir fime benziyor.ayşe birtar
Yorum Gönder