Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği Varolmak ve hafiflik...Milan Kundera, bu iki birbiriyle çelişen kelimenin aynı cümlede kullanımının doğru olabileceğini kanıtlamak amacıyla oturmuş ve bir roman yazmış. Normalde yazarın aklına bir fikir gelir, bir yaşam, anlatmak istediği bir hikaye. Bu hikayede kanıtlamak istediği düşünceleri de olaiblir yazarın. Okuyucularına benimsetmek istediği ideolojileri de serpiştirebilir araya. Ancak kitabın ismini kurgu belirler. Olay yazarın kaleminden akar gider ve bir süre sonra bağımsızlığını ilan eden bir sürü kollara ayrılır. Bundan sonra artık kurgu yazarın önünde gider. Karakterler ete kemiğe bürünür. Onlar yazarın nehrinden ayrıldıkları kollarında kendi akıntılarına yön verirler. Yazara da boyun eğmek kalır sadece.   Tüm kollar elbet bir gün döküleceği yere varırlar ve ancak bundan sonra kitabın isminden bahsedilebilir. Zaten kuş bakışı baktığınızda nehir yatağının ve kollarının gittiği yönlerin kitabın adının şeklini aldığını gö...