anime tavsiyeleri
anime tavsiyesi
Anime ve Mangalar
animeler
death note
Listeler
Anime İzlemeye Yeni Başlayacaklara 10 Müthiş Tavsiye
"Merhabalar, animelerle pek ilgilenmiyorum ancak bir yandan da şu otaku dünyasını merak ediyorum. En iyi başlangıç animesi nedir? Tavsiyeleriniz neler?"
Bu tarz kaç soru aldığımı inanın bilmiyorum ancak bazen kendimi sürekli müşterilere tuvaletin yerini göstermek zorunda kaldığı için kendi işine vakit bulamayan bir garson gibi hissediyorum, ne yalan söyleyeyim.
Ben de öyle oyalanacağıma, dedim "Kıııııız, neden ben bir liste yapmıyorum? Soranlara da yollayıveriririm link, olur biter" ve on animelik bir başlangıç playlist'i hazırladım sizlere. Hay aklımı seveyim ya! Ben de şuuuunca zamandır çırpınıyorum herkese tek tek yetişeceğim diye.
Listedeki sıralama tamamen tesadüfi. "O bundan daha güzel öbürü diğerinden daha saçma beriki müthiş gibi ama değil gibi de sanki" gibi bir durum yok yani. Bu animelerin hepsi güzel, hepsi anime dünyasına adım atmak için bire bir. Size en uygun animeyi seçin ve gerisini koyverin. (İyi de gidiyordum ama sonunda tozuttum :/)
Tekrar ediyorum; sıralama kesinlikle "O anime ötekinden daha iyi" mantığıyla yapılmamıştır. Birinci sıradaki de onuncu sıradaki de aynı derecede özeldir, güzeldir, candır, canandır, Özcandır (belki Özcan olmayabilir, bilemedim şimdi) Bu animelerin hepsi birbirinden değerli. Yerim ben onları <3 <3 <3
10. One Piece
"Ben kısa ilişki sevmiyorum, bir başlayayım ömür billah sürsün" diyenlerdenseniz One Piece tam size göre. Mangası 1997'den beri devam eden, 760 küsür bölümlük bir animesi ve iki de anime film olan One Piece ile yeni bir hayata başlayabilir, iki odalı ve kombili bir eve taşınabilirsiniz.
"Şeytan meyvesi" yiyerek özel güçler kazanan Luffy'nin dünyanın en büyük hazinesi One Piece'i ele geçirip Korsanlar Kralı olma hayaline ortak olun. Dı nını nıııın!
Önemli Not: One Piece dışında, Weekly Shonen Jump'ın bel kemikleri Naruto, Bleach ve Gintama'yı izlemeye / okumaya da başlayabilirsiniz.
Kişisel önerim ise Gintama ^.^
9. Neon Genesis Evangelion
Bilim kurgu ve mecha sevenlerin animelerden hoşlaşmasalar bile mutlaka izlemesi gereken, 1994 yapımı bir masterpiece.
2015 yılında, yani Second Impact adı verilen ve tüm dünyayı dümdüz eden bir "olay" sonrası toparlanmaya çalışan -daha doğrusu kendi kendini yerin altında yeniden inşa etmeye çalışan- Tokyo'da geçen Evangelion ilk anime için biraz ağır kaçabilir. Bu nedenle bu arkadaşı bilimkurgu manyaklarına öneriyorum.
8. Steins; Gate
Konu kafa karıştırıcı bir senaryo ve zaman yolculuğuna gelince işin içine Steins; Gate karıştırmadan olmaz.
Zamanda sıçrayıp duran "Maddo scientisto", Okabe Rintarou, üstün zekasından çok çeken dahi bilim insanı Makise Kurisu ve arkadaşlarının uzay-zaman düzlemi arasında yoluna koymaya çalıştığı işleri takdir, hayranlık ve de zevk ile izleyeceksiniz.
Bilim kurgu ve macera sevenler için bire bir, çok da uzun sürmeyen bir anime serisi efenim.
7. Psycho-Pass
George Orwell, Jeremy Bentham, Aldous Huxley seviyor, distopyalara doyamıyorsanız işte size anime dünyasına aşık olma sebebi!
22. yüzyıl Japonya'sında geçen Psycho-Pass tam anlamıyla bir şölen. Benim de en sevdiğim animelerden -hatta ve hatta evrenlerden- olan Psycho -Pass'te tek yapmanız gereken kendinizi Sybill System'e teslim etmek. Ancak olur da depresyona girerseniz, Psycho-Pass seviyeniz yükselebilir ve hapse atılabilirsiniz. Biraz daha yükselirse eğer dedektifler size Dominator adı verilen silahlarını doğrultup oracıkta bağırsaklarınızı sokağa dökebilir.
6. Monster
"Ne One Piece gibi uzun ve eğlenceli ne de Psycho Pass gibi distopik bilimkurgu isterim. Bana normal insan kurgusu verin" diyenler toplaşın sahibi geldi.
1995 yılının Almanyası'nda, Kenzo Tenma isimli beyin cerrahı bir doktorun bir "Canavar"ın peşinde geçen hikayesini konu alan Monster'ı okumamış -aslı mangadır- veya izlememiş olan anime severleri bile dışlarım. Şu animeyi Türkiye'de herkese izleteceğim, kararlıyım.
5. Fullmetal Alchemist
Müthiş bir kurgu, müthiş karakterler ve hafiften simya-mistik ögeler mi arıyorsunuz? Gerçi Fullmetal Alchemist gibi bir başyapıtı böyle "hafiften simya-mistik" ögeler diye basite indirgemek olmaz.
Otaku camiasında şöyle bir söz vardır: "Anime izlemeye Fullmetal Alchemist ile başlarsanız, sonrasında hiçbir animeden zevk alamazsınız" diye. Varın gerisini kendiniz düşünün.
4. Shingeki no Kyojin (Attack on Titan)
Son dönemin en ünlü animelerinden birinde sıra. Her ne kadar serinin mangakası Hajime Isayama'yı sevsem de hikayenin bu denli sükse yapmasında anime uyarlamasının dehşet-ül vahşet olmasının payı yadsınamaz.
Paralel bir evrende, insanları yiyen dev yaratıklar yüzünden bizim homosaphienslerin soyu tükenme noktasına gelmiş, geride kalan insanlar da kendilerini duvarların arına kapatmışlardır. Hikayemiz ise Eren isimli atarlı bir veledin suvar dışına çıkıp bu devlerle savaşan Survey Corps askerlerine katılmasıyla başlar.
Not: Tabii bu açıklama mangasında güncel olmayan, hatta ve hatta anime / manga dünyasıyla alakası olmayanlar için yapılmıştır. "Ama olay anlattığın gibi değil kiiii!" filan dediğinizi görmeyeyim hee! Yoksa ben de güncelim, ne var yani?
3. One Punch Man
Toplaşın DC idi Marvel idi'ciler, adamın hası geldi.
Hırsından saçları dökülen, eğer sebat eder, günde elli mekik elli şınav çekerseniz günün birinde sizin de bir süper kahraman olabileceğinizi söyleyen Saitama sensei ile tanışın.
Süper kahramanlara bakışınızı değiştirecek, Amerikan süper kahraman klişeleriyle çatır çatır -evet çatır çatır- dalga geçen One Punch Man'i bence çoluk çocuk genç yaşlı toplaşın da izleyin. Çok güzel yav!
2. Code Geass
Tabii sonradan siz de Ekşi'dekiler gibi şovenistliğini yapmaya "Death Note ne be, en güzel anime bu bubububuu!" filan demeye kalkmayın, komik duruyor. Death Note ve Code Geass dışında yüzlerce, binlerce anime var. İzlediğiniz üç animeyle böyle yorumlar yapınca biz çok gülüyoruz :/ Yapmayın, gülmeyelim. El ele tutuşup guruba doğru yol alalım all together.
Efenim Brittania adlı bir imparatorluk, ürettiği ileri teknoloji mechalar sayesinde düm dünyayı boyunduruğu altına almış, bu esnada tabii ki sevgili çekik dostlarımızı da unutmamıştır. Japonya'da kız kardeşiyle yaşayan en küçük "gizli prens" Lelouch Lamperouch'un C.C. isimli ölümsüz bir hatunla karşılaşıp Geass gücünü almasıyla başlayan bu akıl dolu hikayede, Lelouch'un annesinin intikamını almak ve eski titrini kazanmak için her yol mübah mantalitesiyle çılgın çılgın işler yapmasına şahit oluyoruz. Çılgın derken işte Japon asilerini yönetme, Çin'i birbirine katma, prens ve prenses olan kardeşlerini birbirine düşürme ve bu yolda kimsenin gözünün yaşına bakmama filan. Olağan şeyler yani.
1. Death Note
İşte geldik dünyanın açık ara en çok tavsiye edilen animesine. Aslı da mangadır bunun. Bana sorarsanız önce mangasını okuyun derim. Animesi de ayrıca çok başarlı, onun da hakkını yemeyelim.
37 bölümden oluştuğu -bu anime dünyasında orta uzunlukta demek- ve seri katilin ensesinde boza pişiren dedektif hikayesi içerdiğinden Batı çizgi romanlarına, filmlerine ve dizilerine alışkın bünyelerin en zorlanmadan kaldıracağı, güzel kurgulu, güzel karakterli bir başyapıt.
Bu animelere alternatif daha onlarcası bulunabilir. Bu on animeye listede yer verme sebebim ise her birinin farklı türlerde olması ve Türkçe ve İngilizce altyazılarının rahatlıkla bulunabilmesi. Kalkıp kimseyi Ghost Hound veya Texhnolyze ile başlatıp hayattan soğutmaya gerek yok. Her şey sırayla (:
Hiç yorum yok
Yorum Gönder