Tokyo Ghoul:re 75. Bölüm İnceleme

Ne Golden Week'miş mübarek! Bir haftalık ara bana bir aymış gibi geldi. Aylık çıkan mangalar genelde bir ay boyunca unutulup, çıkmasına birkaç gün kala hatırlanır ve yine etkisi birkaç gün sürer. Ancak haftalıklar öyle mi? Dozu azar azar verip bağımlısı yapıyorlar bizi :( İşte böyle aralarda anlıyorum ben de Tokyo Ghoul'un nasıl hayatımın bir parçası haline geldiğini. Neyse ki hasret bitti. Hem de nasıl! Ishida aylar -hatta ve hatta yıllar- süren çığlıklarımızı işitmiş olacak, Tokyo Ghoul tarihinde ilk defa bir umut ışığı yaktı içimizde. Tabii Ishida bu, bir güldürürse on süründürür. O nedenle pek de gaza gelmemek lazım.



Ayrıca müjdemi isterim; -yazar burada ironik davranıyor- Ishida'nın gene ne idüğü belirsiz aksiyon sahnelerine yine dönüş yaptık. Kim Arima, kim Kaneki, neler oluyor neler bitiyor anlamak için beş kez baştan sona okudum bölümü.

 Eto'nun hücresinden fırlayıp Furuta'ya hayata zindan edeceği tahminim tuttu. Go girl! Ben diyorum size, Eto'nun karakterinde bir hatun, istediğinde tıkıldığı hücreyi yerle bir edip, o hapishaneyi CCG üyelerinin başlarına yıkacağına emin olmadan yakalanmaz, yakalanamaz, yakalanabilemez. Kaşla göz arasında bizim Touka-chan ve güruhu da paçayı kurtarmışa benziyor ancak işte Eto bu, tepesi atar iki sertleşmiş Rc hürcesi savurur ( Eto'nun o sağa sola fırlattığı şeyler "Red Child Cells". Bu özellik aynı zamanda Ukaku türünde kagunesi olan Ghoullarda da bulunmakta. (Örn. Touka ve Ayato)



Furuta'yı da, Eto'yu da çok seviyorum. İkisinden birinin -veya ikisinin birden- bir sonraki hafta gerçekleşecek muhtemel kavgalarında harcanmamalarını ve hikayede daha nice bölümlerde yer almalarını umuyorum. Kurguya renk getiren, çetrefilli ve karmaşık karakterler ikisi de. Misal Hinami'yi ne kadar sevsem de klasik, alışılagelmiş yapıda bir karakter olduğu için pek yakın hissedemiyorum kendime. Öyle özverili karakterleri bir türlü anlayamamışımdır zaten.


Hide'nin öldüğünü, Kaneki'nin onu yediğini biliyorduk. Yine de aramızda bir nebze de olsun içinde Hide'nin halen yaşadığı konusunda umut ışığı barındıranlar varsa, bu bölümde sanırım Hide'nin artık olmadığına ikna olmuştur. Kaneki, Jason'dan işkence gördüğü sırada aynı Rize ile gerçekleştirdiği konuşma gibi bir konuşma gerçekleştirdi Hide ile. İnsanın içini acıtacak derecede sevilmeye ihtiyacı olan, babası bildiği ve duygusal olarak bağlandığı Arima tarafından acımasızca -hatta ve hatta sadistçe- bıçaklanan Kaneki ne kadar sevildiğini gördü bu bölüm. Daha önce de demiştim, Tokyo Ghoul evreninde Kaneki'yi en çok seven kişi açık ara Hide. Sonra da Shuu Tsukiyama ve Hinami geliyor. Eto da kendi vahşi doğasının el verdiği ölçüde seviyor Kaneki'yi ancak Kaneki'nin istediği ve itiyacı olan şekilde değil.



Hide bir girdi ortama, dağıttı gitti bizi. Neyse biz dağılırız, Kaneki bir toparlansın da. Çocuğun ayağı bir tarafa, bacağı bir tarafa savruldu gitti. Değer miydi ha Arima? İki tane cübbeli, ahı gitmiş vahı kalmış yaşlı V üyesini memnun edeceğim diye yaptıkların yetmedi mi? Senin gibi bir adama, şapkanı önüne alıp düşünmek, Kaneki'ye hak verip geri çekilmek yaraşırdı. (Yağlıyorum Arima'yı çaktırmayın, yoksa günahım kadar sevmem. Ne yaraşacak? Tilkinin teki)

Aylardır ip bağlamadığım ağaç, gitmediğim hacı hoca kalmadı şu Kaneki'nin yaşama dirayeti yerine gelsin diye. Keramet Hide'deymiş. Hayali bile işe yarıyor çocuğun. Ne kadar özlemiş Kaneki Hide'yi! Ne kadar yalnız şu Kaneki! Oy gözlerim doldu :( Eto da yaramaz ki bu çocuğa. Kendine hayrı yok Eto'nun -duygusal açıdan-.


Hide'den sonra Kaneki yeniden Shironeki haline döndü. Shiro Japonca beyaz demek. Beyaz saçlı haline döndü yani bizimki. Saç rengi kpop şarkıcılarınınkinden hızlı değişiyor valla. Ancak tabii Yin Yang'da beyaz kendinden eminliği ve cesareti sembolize ettiği için bir sonraki bölümde Bruce Lee tadında bir "pataklama" sahnesi bekliyoruz Kaneki-kun'dan.

Elimde yeterli delil olmadığından teori olarak yazamıyorum ancak bu Ghoullar'ın insan ırkını yok etme amacıyla çılgın birisinin ortaya çıkarttığı, Homo Saphiens kökenli deneysel varlıklar olduğunu düşünmekteyim. Bu taminim tutarsa da artık Ishida bana tam boy Kaneki posteri yollasın. Yok vaz geçtim, imzalı Tokyo Ghoul kitabı yollasın.



Bahsetmeyi unutuyorum ancak, Ishida'nın Kaneki dizaynlarına bayılıyorum. O yeni kakuja, Arima ile yüz yüze gelmeleri, (o sahnede yine Arima'nın sağ gözüne gönderme var) akordeon şeklinde çıkan bacakları, o sağ kolundan pırtlayan, Eto ile telepatik bağlantılı kakuja, o maske... On numero on!