anime acımasız karakterler
anime kötü karakterler
Anime ve Mangalar
anime villainler
izaya orihara
johan liebert
Listeler
yagami light
Anime Dünyasının En Acımasız On Villaini
Ov ov ov! İşte bu liste tehlikeli! Bu sefer anime dünyasının en korkulan, en acımasız karakterlerini topladım. Çoğu baş kahramanın başına dert olan, pek azı ise baş kahraman olan bu arkadaşları "işte özünde iyi insan ama annesi çok dövmüş eskiden ondan dellenmiş" gibi nedenlerle haklı çıkartmaya, buradan da olayı "hepimiz kardeşiz"e balamayacağım tabii. Buyrun size yöntemleri bizim (ve anime dünyasındaki karakterlerin) ahlak anlayışına uymayan çoğu baş kahramandan bile daha özenilerek kurgulanmış on tane pırlanta gibi villain:
10. Esdeath (Akame Ga Kill!)
Esdeath'i diğer hiçbir listede görmedim. Genelde "sonradan pek o kadar da kötü olmadığı anlaşılan kötü" halini almış gibi görünse de Esdeath, gözünü kırpmadan bir şehri kılıçtan geçirebilen, bunu da para veya güç için değil, yalnızca öldürmek ve insanlara işkence etmek hoşuna gittiği için yapan bir karakter. Onuncu sıra gönül rahatlığıyla kendisinin.
9. Izaya Orihara (Durarara!)
Beni listede en çok zorlayan isim oldu Izaya. Esdeath gibi hiçbir listede rastlamadım adına. Benim listemde ise yeri çoktan hazırdı bu korkunç insanın. Tabii sürekli güldüğü ve hayatı ciddiye almadığı için pek sevilen bir karakter olsa da kendisi saf bir kötü. Izaya insanları incelemeyi sevdiğini, çünkü insanların birçok farklı koşul altında çok değişik tepkiler verebildiklerini söylemişti bir kızı intiharın eşiğine getirdiği sırada sohbet amaçlı. İnsanları birer piyon olarak gören Izaya, Durarara!'da milletin başına gelen her şeyin -ancak her şeyin- sorumlusu. Durarara! enerjik ve içinde ölüm barındırmayan bir anime değil de, karanık atmosferli bir seinen olsaydı, aynı Izaya bu yaptıklarıyla tonlarca kişinin ölümüne sebep vermiş olurdu. Kendisi listedeki iki sosyopattan biri. (Diğeri ilk sırada zaten)
8. Yuno Gasai (Mirai Nikki)
Bir liste de Yuno'suz olmasın! Ah benim bebeğim, göz nurum, çitlembiğiiiiim! Yuno manyağını bu listeye almazsam beni döverdiniz. Ben de kendimi bir ömür (!) affetmezdim.
Yuno'nun ne tür bir villain oldğunu kelimelerle analtmama gerek yok. Şimdi odanızda, bilgisayarın başında olduğunuzu düşünün. Arkanızdan kapı açılma sesi duydunuz. Yuno Gasai kafasını içeri doğru sokmuş, fıldır fıldır gözlerle size bakıyor. Şahsen ben önce çığlığı basar, sonra da korkudan bayılırım.
Tehlikede hissettiği anlarda bir canavara dönüşen, -hissetmediği anlarda da az manyak değil- ne zaman size sarılıp ne zaman gözlerinizi kaşıkla oyacağı bilinmeyen bir karakter Yuno Gasai. O listede olmayacak da ben mi olacağım?
7. Father (Fullmetal Alchemist)
Karaşık kurmaşık karakterlerle dolu olan canımız ciğerimiz Fullmetal Alchemistimiz'den bir villainde sıra.
Sonsuz güç uğruna milleti harcayan bir adam, baba, babamız. Yalnız baba, bizim oralarda bir Ben Amca vardır; onun da bir lafı vardır: "Büyük giç büyük sorumluluk gerektirir" diye. Şahsen ben sana hiç yakıştıramıyorum böyle katliamları, "Herkesin babası ben olacğaaam" triplerini. Herkesin babası kendine sonuçta...
6. Lucy (Elfen Lied)
Elfen Lied'i Elfen Lied yapan, panpaların birbirlerine "Abiiii kol bacak kopartmalı bir anime var, müthiş" demelerine neden olan karakterde sıra. Lucy maşallah anime boyunca kimsenin kafasını yerine bırakmadı. Kafayı bıraksa kolu koparttı. Kolu bıraksa gözleri oydu.
Hikaye boyunca gözlerimizin önünde yüzlerce kişiyi görünmez ellerinden geçiren Lucy her ne kadar "geçmişinde çok ayrımcılığa uğradı da böyle oldu n'apsın kızcağız?" şeklinde savunulup temize çıkartılmaya çalışılsa da da kendisi en hasından bir villain. Tebrik ediyoruz Lucyciğimizi ve başarılarının devamını diliyoruz.
5. Vicious (Cowboy Bebop)
Cowboy Bebop'un antagonisti, gizemli ve acımasız adam Vicious'ta sıra. Ben dahil, birçok Cowboy Bebop hayranı tarafından "Spike'in karanlık tarafa geçmiş hali" olarak adlandırılmakta kendisi. Kalpsiz, soğuk, kafasına koyduğunu elde edene kadar önüne çıkan her şeyi ezip geçen bir karakter Vicious.
4. Makishima Shogo (Psycho-Pass)
Şöyle bir baktım, Anime Dünyasının En Acımasız On Villaini listemden yalnızca üç karakteri seviyormuşum. İlki Izaya Orihara, ikincisi ise Makishima Shogo. Üçüncüye ise henüz gelmedik.
Buradan yetkililere seslenmek istiyorum: "Bu adam nasıl hiçbir listede olmaz?" Aklım almıyor. 22. yüzyılın en büyük villaini. Psycho-Pass değeri sıfır, kültürlü, zeki, manipülatör, yani villain gibi villain Makishima Shogo hiçbir listede yok!
22. yüzyılda geçen distopik (Kime göre neye göre distopik? Bence distopya değil ama tabii düşüncelerimi başka bir blog yazısına saklayayım) Pasycho-Pass'in belagetireni, tatlı dili, güzler yüzüyle yürekleri hoplatıp hoplatıp o hoplattıı yüreklere istediğini yaptıran, Japonya'yı anarşiye (Japonya ve anarşi sözcükleri yan yana çok garip durdu ya...) sürükleyen Shogo, listede dördüncü sırada!
3. Griffith (Berserk)
Geldik listenin son iki villainine. İkisinin de hemen hiçbir ortak özelliği yok. Ne aynı milletten geliyorlar, ne aile geçmişleri ve tipleri ne de kendilerini villain yapan, bizim "kötülük" olarak adlandırdığımız eylemleri benzeşiyor.
Her ne kadar sonuç, yani villain oldukları zamanki durumları alakasız olsa da, ikisini anime tarihinde bam başka yere koyan temel bir ortak özlelik var; ikisinin de "kötü" olmak için bir motivasyona ihtiyacı yoktu; yalnızca oldular.
2. Yagami Light (Death Note)
Light'ın kötülüğü kıvrak zekasında yatıyor. Death Note sayesinde bir mass murdera dönüştüğü doğru, ancak Light'ın öncesinde de başkalarının duygularını önemsemeyen, kendni narsizm derecesinde beğenmiş, insanları istediği gibi kullanabilen bir manipülatör olduğunu görüyoruz. Ha, eğer Death Note eline geçmemiş olsaydı Light büyük ihtimalle çok başarılı bir dedektif veya CEO olur çıkardı. Herkes ondan içten içe nefret eder ancak işinde en iyi olduğu için de bir yandan da yanından iki dakika ayrılmazlardı. Ancak ne oldu? Ryuk farkında olmadan içi dolu bir silahı ateşledi ve işte yani,sonrasını biliyorsnuz...
1. Johan Liebert (Monster)
Bir motivasyonu olmadığı için bir sonraki hareketini tamin etmek imkansız olan Johan'ın yapacağından emin olduğumuz tek şey, yarattığı kaosa ortak olanları, ortamı terk etmeden önce mutlaka temizliyor oluşu.
Liebert'in villain olmak için ezildiği dışlandığı, hor görüldüğü kötü bir geçmişe, gökten düşen bir deftere, birinden nefret etmeye veya bir şeyi elde etme isteğine ihtiyacı yok. Onu "monster" ve manga tarihinin en müthiş karakterlerinden biri yapan da bu.